"Şiddetle Tavsiye" Kategorisinde Öneriler

The Number 23 – 23 Numara (2007)


Jim Carrey’ i defalarca komedi filminde izledim, romantik filmlere de yakıştığını düşünüyorum. Ama bu tarz bir filmde nasıl olacağını ilk izlediğimde çok merak ediyordum. Beklediğimin çok üstünde bir performans gösterdi hatta tarzı hep böyle filmler mi olmalı diye düşündüm. O kadar komedi filminden sonra Jim Carrey’ de bu filmde ayrı birşey görmüş olmalı ki oynadı. Film 23 sayısının özel bir sayı olduğunu düşünen obsesif bir düşünceyi anlatıyor. Ama bunu anlatma tarzı o kadar etkileyici ve filmin kendi içindeki konusu izleyiciyi o kadar meraklandırıyor ki...

Royal Tenenbaums – Tenenbaum Ailesi (2001)


Tenenbaum Ailesi, Wes Anderson’ın bence en başarılı filmi. Yönetmeni sevenler zaten bu filmi izlemişlerdir, ben Wes Anderson’a bir şans vermemiş olanlar için yazmak istedim bu yazıyı. Büyük Budapeşte Oteli ile kendini yeniden hatırlatan Wes Anderson’ın, kendine özgü tarzı ile rengarenk bir aile filmi Royal Tenenbaums. Bencil ama komik bir baba ve 3 sorunlu çocuk ile eğlenceli bir aile olan Tenenbaum’ların hikayesi anlatılıyor filmde. Sağlam kadrosu, hızlı ilerleyen ve hiç sıkmayan olay örgüsü ve hala bir ikon olan Margot Tenenbaum karakteri için bu kült film...

The Bucket List – Şimdi ya da Asla (2007)


The Bucket List tam anlamıyla efsaneler arasına girmiş mükemmel bir film. Jack Nicholsan ve Morgan Freeman gibi iki üstadın bir araya geldiği bu film defalarca izlenebilecek ve her defasında ayrı bir keyif veren yapım olmuş. Benim adıma çok ayrı yeri olan bu film insanın içine işliyor. İzledikten sonra yüzünüzde sıcacık bir gülümseme bırakıp insana hayatın ve zamanın değerini düşündürüyor. Filmin konusu ise Edward Cole milyoner bir kişidir. Carter Chambers ise sıradan bir araba tamircisidir. Bu ikilinin yolları bir hastane odasında kesişir. İkisi de amansız...

8 Saniye – 2015


Son zamanlarda izlediğim en güzel Türk filmi 8 Saniye.. Yönetmen Ömer Faruk Sorak uzun bir senaryo ve prodüksiyon çalışması sonrası çekmiş bu filmi. Maalesef ki görsellik açısından biz Türklerin tek başına yapamayacağı kadar başarılı, yabancı ortaklı bir film olmasının avantajı burada devreye giriyor bence. Görüntüler, oyunculuklar harika ve çok gerçekçi. Başrolde, filmde de hikayesi anlatılan Esra İnal’ın bizzat kendisinin oynaması da bunun başlıca sebeplerinden olabilir. Ben fragmanı izlediğimde filmi tam olarak anlayamadım, hatta “tuhaf sahneler vardı korku filmi falansa izlemem” dedim. Birkaç yerde filmin...

Lost In Translation – Bir Konuşabilse (2004)


Uzun süredir aklımda olan bir filmdi Lost in Translation. İki insanın yalnızlığını, dostluğunu, belki de aşkını en güzel anlatan filmlerden biridir. Sinefillerin asla es geçmeyeceği filmi henüz izlememiş olanlar var ise özellikle onlar için yazmak istedim. Bill Murray’nin harika oyunculuğu, Sofia Coppola’nın melankolik ve etkili yönetmenliği ile henüz 19 yaşında olan Scarlett Johansson’ı hayatımıza sokan film, iş sebebiyle Tokyo’da olan ve hayatlarından, iş ve eşlerinden uzaklaşmış, hayatın karmaşası içinde yalnız kalmış 2 insanın bir araya gelmesi ve birlikte belki de hayatın çok keyifli olabileceğini,...

Wicker Park – Hep Seni Aradım (2004)


  Yapım yılı 2004 olmasına rağmen bizde vizyon tarihi 2008 olan Wicker Park, izlenebilecek en iyi aşk filmlerinden. Gerilim ve gizem öğeleri de barındıran film biraz akıl karıştırıcı bir aşk hikayesini anlatıyor. Başrollerde Josh Hartnett, Diane Kruger ve Rose Bryne var. Arkadaşının dükkanının önünde gördüğü Lisa’ya ilk anda aşık olan ve onunla tanışmak için her şeyi yapan Matthew, sonunda istediğine kavuşmuştur ve Lisa ile aşk yaşamaya başlarlar, ta ki Lisa birden bire ortadan kaybolana ve onun evinde başka bir kadınla karşılaşana kadar.. Sürprizli bir...

The Imitation Game – Yapay Oyun (2014)


En iyi film, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülleri de dahil 8 dalda Oscar adaylığı bulunan The Imitation Game’i çok beğendim. Gerçek bir hayatı anlatıyor olması, dönemin faşist bakış açısını tokat gibi vuruyor olması ve başrol Benedict Cumberbatch’ın muhteşem performansı görülmeye değer. Günümüzdeki bilgisayarların temelini atmış olan İngiliz Alan Turing’in hayatını anlatan filmde, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanların kendi aralarında iletişim kurdukları şifrelerin yani Enigmanın çözülme aşaması, Almanların savaşı kaybetmesi ve sonrasında olan olaylar anlatılıyor. -Evet çocuum Almanlar kaybedince biz...

Whiplash (2014)


Oscar’da en iyi film adayları arasında Whiplash’i görene kadar filmin adını hiç duymamıştım. Diğer güçlü adaylar arasından sıyrılabilecek bir film mi acaba diye izleyeyim dedim beklentimin baya üstünde çıktı açıkçası. Çok çok çok başarılı bir baterist olmak isteyen üniversite öğrencisi Andrew’un, zalim hocasıyla birlikte bu konuda kafayı nasıl yiyebileceğini anlatan film bittiğinde “ne hırsmış yaa” diye sormadan duramayacaksınız. Whiplash, çok uzun sürmeyen az oyunculu, az mekanlı, az kostümlü bir film. Başroller Miles Teller ve J.K. Simmons performansları harika. Ama Oscar için önlerinde Boyhood ve...

We Are the Millers – Bu Nasıl Aile (2013)


Son zamanlarda hiçbir filmi bu kadar çok gülerek izlememiştim. We Are the Millers, her sahnesi komik inanılmaz eğlenceli bir film. Başrolde Patrondan Kurtulma Sanatı filminde de birlikte oynayan Jennifer Aniston-Jason Sudeikis, Emma Roberts ve Will Poulter var. Tedarikçisine borçlanan kendi halinde bir ot satıcısının, borcunun karşılığı olarak Meksika’dan Amerika’ya uyuşturucu taşıması gerekir. Dikkat çekmemek için müşterilerinden birini, onun bir arkadaşını ve striptizci komşusunu ikna eder. Ve bu muhteşem dörtlü, Millers ailesi olarak Meksika’ya seyahat etmeye başlar. Yolda yaşadıkları, birbirlerini tanıma aşamaları, uyuşturucu tedarikçileriyle mücadeleleri...

Boyhood – Çocukluk (2014)


Altın Küre Ödüllerinde en iyi film ödülünü alan ve bence Oscar’ı da hakeden haaarika bir film Boyhood. Öncelikle ciddi bir gözlem yeteneğinin ürünü ve harcanmış ciddi bir zaman dilimi sonucunda ortaya çıkmış bir film. Anne babası boşanmış, 6 yaşındaki bir çocuğun gözünden ailesiyle, arkadaşlarıyla ve kendi içinde yaşadığı 12 yıllık süreci anlatan filmde çocuk oyuncular hiç değişmemiş bu yüzden film çekilirken tıpkı filmdeki gibi gerçek hayatta da çocukların büyümesi beklenmiş. Yani filmin çekilme süresi de 12 yılı bulmuş. Çoğumuzun çocukluğuna dokunabilecek, son 12 yıl içinde neler...

Bana Masal Anlatma (2015)


Bana Masal Anlatma vizyona daha yeni girmiş Leyla ile Mecnun’ un hayal gücüne saygı duyulası yönetmeni Burak Aksak’ ın ilk filmidir. Sıkı bir Leyla ile Mecnun izleyicisi olarak bu filmi çok uzun süredir bekliyordum. Siz de eğer benim gibi daha önceden Burak Aksak’ ı tanıyorsanız bu filmi sinemada izleme şansını kaçırmazsınız. Eğer ki önceden izlemişliğiniz yoksa ya da diziyi tam olarak beğenmediyseniz bile sinemada gördüğüm tepkilere bakarak herkes kahkahalar eşliğinde izliyordu filmi. Arkadaşlarınızla eğlenceli bir aktivite peşindeyseniz bu film kesinlikle size istediğinizi verecektir. Şahsen...