"Müzikal" Kategorisinde Öneriler

Rocketman (2019)


Müzikal Film Önerileri Elton John’un hayatı ve müziği hakkında “Rocketman” , formül sayılardan oluşan bir biopiktir. Aslında şarkıcının hayatında çok önemli bir duygu ve akı anında başlıyor, sonra bize nasıl bittiğini göstermek için geri adım atıyor – zeki “ Walk Hard: The Dewey Cox Hikayesi ” tekrardan parodi olunca klişe olmuş bir anlatı aracıydı. 2007’de Broadway sahnesi için önceden ambalajlanmış, on yıllardır tanıdığınız ve sevdiğiniz ayak parmaklarıyla şarkı söylenen şarkılarla dolu, denenmiş ve gerçek bir müzik kutusu müzik fantasisi. Şarkılar, John’un hayatındaki önemli anlardan...

La La Land – Aşıklar Şehri (2016)


Merhaba arkadaşlar, son zamanlarda izleğim en güzel filmlerden biri olan “La La Land” filmini önermek istedim. Müzikal film uzun zamandır izlemiyordum, yakın zamanda da zaten müzikal film pek çıkmamıştı. Çok güzel film yapmışlar. Ryan Gosling’e bir kez daha hayran kaldım doğrusu.Altın kürede 7 tane ödül alarak tarihe geçti, çok büyük ihtimalle akademiden de böyle bir başarı bekliyoruz. Film iki karakterimizin Los Angeles’in sıkışık trafiğinde tanışmasıyla başlar. Mia(Emma Stone) Hollywood’ın içinde bir cafede çalışıyordur. Şehrinden Los Angeles’a oyunculuk aşkıyla gelmiştir. Sebastian ise bir piyanisttir. Hayali...

Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street – Sweeney Todd: Fleet Sokaginin Seytan Berberi (2007)


İlk yazımda öyle bir filmle karşınızdayım ki bana teşekkür edeceksiniz! Benim de daha yeni izlediğim bir film olan Sweeney Todd: Fleet Sokağı’nın Şeytan Berberi… Öncelikle Tim Burton’ın yönettiği bir film olması tabi ki çok cezbedici. Tim Burton bence bu jenerasyonun en iyi yönetmenlerinden. Filmin müzikal olması ve oyuncu kadrosu da sizi öyle bir çekiyor ki kendisine… Başrolde Johnny Deep, yanında Helena Bonham Carter, Alan Rickman, Timothy Spall… Ve benim çok beğendiğim, genç yeteneklerden Jamie Campbell Bower… Kadro müthiş! Konusuna gelecek olursak; Benjamin Barker (Johnny...

Sweeney Todd: The Demon Barber Of Fleet Street – Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi (2007)


  Barker (Johnny Depp) ve karısı normal ve mutlu bir hayat sürmektedir, fakat gün gelir ki bu adam haksız yere hapse gönderilir. Orada geçen her gün intikam içinde yanıp tutuşan Barker hapisten çıkıp, kendisine bu haksızlığı yapanların peşine düşmeyi planlamaktadır. En sonunda eskiden çalıştığı yere döner ve yeni bir kimliğe bürünen Barker, Sweeney Todd olarak önceden yaptığı işe, yani berberliğe devam eder. Ama olaylar her zaman planlanandan biraz farklı gelişmez mi? Evet gelişir.. Ve Sweeney’i rakibi olan İtalyan berberi öldürdükten sonra elinde kalan cesetle...

Dirty Dancing – İlk Aşk, İlk Dans (1987)


Günümüz filmlerinin aksine üçüncü kişilerden uzak bir aşk ve dans hikayesi. Oğlumuz Patrick Swayze 80’li yılların taş çocuğu, Jennifer Grey de taş ‘bebeği’dir. Bu ikilinin uyumuna mı aşık oldum yoksa filmdeki Oscar kazanmasını sağlayan şarkı seçimlerine mi bilemedim. Asla bir dakikasında bile senaryoda bir boşluk ya da aykırılık bulunmuyor. Çok hafif bir geçişle araya baba kız hatta abla kardeş ilişkisini bile sıkıştırmış.Hiç bir karakter için içinde kötülük bulundurmayan nadir filmlerden. Ah bize de böyle dans hocası dedirtiyor.Bu film dans aşk filimlerinin atasıdır. Hakkında klişe...

Amadeus (1984)


Yazımı okumadan önce ön yargılarınızı bir kenara bırakmanızı istiyorum. Wolfgang Amadeus Mozart… Bir müzik dehasının karmakarışık dünyasına hoş geldiniz! Bir de operayı seviyorsanız bu film tadından yenmez. Eğer operadan nefret ediyorsanız filmi izlemeyin demiyorum. Filmde herkes kendinden bir şeyler bulabilir ancak müzik sizin de Amadeus gibi tutkunuzsa bir an önce filmi açıp izlemenizi tavsiye ederim. Mozart, bir müzik dehası olmasına karşın hayatını bir türlü düzene sokamayan dengesiz bir kişilikti. Onu kıskananların olması işten bile değildi. Mozart’ın çağdaşı müzisyen Antonio Salieri onu kıskananlardan mı nefret edenlerden mi...

Begin Again – Yeniden Başlamak (2013)


Bazı filmler vardır hiç bir zorlama olmadan kendiliğinden bir sıcaklığa sahiptir, sevimli bir havası vardır. Begin Again’ de öyle doğal bir film. Bu filmi iyi yapan bir çok etken var. Mesela başrollerinde kaliteli filmlerde izlemeye alışık olduğumuz Keira Knigthley ve Mark Ruffalo olması, ciddi anlamda çok iyi şarkıların filmde yer alması ve hiç sıkmadan bir çırpıda kendini izletmesi diyebiliriz. Filmin çetrefilli bir konusu yok. Ağır dram ya da büyük bir aşk hikayesi de yok. Sanki hayattan bir kesit gibi samimi diyebiliriz. Ben izledikten sonra...

Across The Universe – Seni İstiyorum (2007)


Yine Türkçe çevirisiyle akıllara durgunluk veren bir film daha :) Star Wars, Lord of the Rings, Fight Club, Shawshank Redemption gibi zaten herkesin “en iyi filmler” listesinde olan başyapıtları bir kenara koyarsak kişisel olarak en sevdiğim film Across the Universe olur muhtemelen. Gerçek anlamda şiirsel bir yapısı var filmin, naifliğiyle insanı mest ediyor. 33 tane Beatles şarkısı kullanılarak yapılan bir müzikal film Across the Universe. 60’lı yıllarda biri Vietnam savaşına gitmiş, diğeri bambaşka bir yolculuğa çıkmış 2 kardeşin hikayesiyle başlayıp, hikayeye giren herkesin hikayesiyle...

Searching For Sugar Man – Bir Şarkının Peşinde (2012)


Filmi izlemeden önce filmle ilgili hiç bir araştırma yapmadan izlemeye başladım. Film bittikten sonraysa acaba nasıl methiyeler dizilmiş filmle ilgili diye araştırdığımdaysa çok şaşırdım. Birkaç olumsuz yorum yazılmış ancak film bu olumsuz yorumların hiç birisini hakketmiyor sadece ilk 20 dk sabır göstermelisiniz. Sonrasında zaten hikaye sizi içine çekecek ve meraklandıracaktır. Searhing of Sugar Man belgeselden ziyade kurgusu çok iyi hazırlanmış bir biyografi filmi tadında. Bu nedenle belgeselden çok film kategorisinde benim için. Hayal ürünü olarak yazılıp filmi çekilse izleyiciye “yok artık biraz abartmışlar böyle şey...

Nine – 9 (2009)


Sanırım müzikal filmlere bakış açısında bir orta yok ya sevilir ya nefret edilir aksine hiç denk gelmedim. Ben gerçek bir müzikal film aşığıyım Sound of Music’ten Chicago’ya hepsi benim bebeğim gibi :) İsterim ki müzikal sevmeyenler de benim gibi olsun. Bunun için de Nine filmi başlangıç olarak son derece ideal. Öncelikle muhteşem bir kadro ve kadronun arkasında sönük kalmamış çok başarılı bir senaryo var. Daniel Day Lewis’in ilhamını kaybetmiş ünlü yönetmen Guido’yu canlandırdığı filmde, Guido çekimlerine başlanmak üzere olan filmi için bir fikir aramaktadır...