"Romantik" Kategorisinde Öneriler

Remember Me – Beni Unutma (2010)


Hayatında en çok neye ağladın diye sorsalar, bu filme derim. Babam ve Oğlum da böyle darmadağın olmamıştım. Daha sonra izleyen insanlarla konuştuğumda kimsenin benim kadar çok etkilenmemiş olduğunu fark etsem de ağlamak göreceli bir eylemdir diyorum.. Dönemin 2 başarılı ismi Robert Pattinson ve Emilie de Ravin’in başrolde olduğu, Pierce Brosnan’ın yan rolde desteklediği Remember Me, klasik bir bir aşk hikayesi. Kızla çocuk tanışır, birbirinden hoşlanır, ilişkileri başlar, kızın babası karşı çıkar, sonra herkes ikna olur, vs..vs.. E bunun neresi bu kadar dağıttı seni diye...

La Tigre e La Neve – Kar ve Kaplan (2005)


Roberto Begnini’yi hepimiz Hayat Güzeldir filminden tanıyoruz muhtemelen. Kar ve Kaplan da yine aynı şairane tarzda anlatılan, R. Begnini’nin özgün tarzının her sahneye yansıdığı bir film. Bir kadına takıntı derecesinde aşık bir edebiyatçı rolüyle başrolde Roberto Begnini var. Aşık olduğu kadının ise tek amacı biyografisini yazdığı Iraklı şair ile birlikte Irak’a gitmek ve şairin hikayesini tamamlamak.. Kadın, hikayeyi tamamlamak üzere Irakta iken Amerika saldırısına denk gelir ve ağır yaralanarak komaya girer. Bu haberi alan deli aşık edebiyatçımız, aşkın her şeyden, ölümden bile öte bir...

Love Actually – Aşk Her Yerde (2003)


Aralık ayı kesinlikle yeni yıl ayı! Bu yüzden izlediğim güzel yeni yıl filmlerini yazmak istiyorum bu ay. İlki, kurgusunu çok sevdiğim Love Actually filmi. Farklı karakterlerin hikayelerinin anlatıldığı ve bir yerden sonra bu karakterlerin birbirine bağlandığı senaryolar inanılmaz hoşuma gitmiştir. Bunun en iyi örneği de bir Türk filmi olan Anlat İstanbul’dur bence. Love Actually’de de yılbaşı gecesine kısa bir süre kala farklı yerlerde, farklı hikayeler yaşan bir grup insan anlatılıyor. Filmin mesajı “nerde ve kim olursanız olun aşk her yerdedir ve ondan kaçamazsınız”. Oldukça...

Peaceful Warrior – Dingin Savasçı (2006)


Ruh halinize göre her tür filmi izleyebilirsiniz. Bazen sadece gülmeye ihtiyacınız vardır saçma da olsa bir filmi açar eğlenirsiniz bazen ağlamak istersiniz bir dram filmi açarsınız. Ama bu Dingin Savaşçı tarzı filmler beni hep daha fazla etkilemiştir ve yeri başkadır. Çünkü sürükleyici izlerken zamana kendinizi kaptırdığınız bir film olmaktan daha fazlası var. Böyle filmler hayatınızı gözden geçirmenizi sağlıyor hatta hayatınıza etki edebilme gücü bile var. Filmin gerçek hayattan uyarlanması da tüm bunların seyirciye etki etme gücünü artırıyor. İçinde dram, gizem, spor ve romantizm gibi...

Goodbye Lenin – Elveda Lenin (2003)


Doğu Almanya’ da yaşayan Alex’ in annesinin kalp krizi geçirerek komaya girmesinden sonra hayatı tamamen değişir. Alex’in annesi Christiane, eşinin kendisini terk edip Batı Almanya’ ya yerleşmesinden sonra psikolojik bir travmayı atlatır ve tüm aşkını sevgisini yaşadığı Doğu Almanya’ ya ve sosyalist rejime adar. Bu sisteme böylesine bağlıyken kalp krizi geçirip 8 ay komada kaldıktan sonra uyandığında kendisini çok farklı bir dünya bekliyordur. Bu süre zarfında Berlin duvarı yıkılmış ve kapitalizm Doğu Almaya’da da kendisini göstermeye başlamıştır. Doktorunun heyecandan ve büyük bir şoktan uzak...

Across The Universe – Seni İstiyorum (2007)


Yine Türkçe çevirisiyle akıllara durgunluk veren bir film daha :) Star Wars, Lord of the Rings, Fight Club, Shawshank Redemption gibi zaten herkesin “en iyi filmler” listesinde olan başyapıtları bir kenara koyarsak kişisel olarak en sevdiğim film Across the Universe olur muhtemelen. Gerçek anlamda şiirsel bir yapısı var filmin, naifliğiyle insanı mest ediyor. 33 tane Beatles şarkısı kullanılarak yapılan bir müzikal film Across the Universe. 60’lı yıllarda biri Vietnam savaşına gitmiş, diğeri bambaşka bir yolculuğa çıkmış 2 kardeşin hikayesiyle başlayıp, hikayeye giren herkesin hikayesiyle...

Midnight in Paris – Paris’ te Gece Yarısı (2011)


Woody Allen filmlerinde şehirleri kullanma konusunda bir üstad diyebiliriz. Barselona, New York, Roma gibi şehirleri de filmlerinde kullandı. Bu filmde de başrol oyunculuklarından birini Paris’ e veriyor. Eğer kafanızı dinlemek sakin, sıcak, samimi bir film izlemek istiyorsanız benim aklıma ilk gelen film budur. Konusunu okumadan balıklama atladığım bir filmdi Midnight in Paris sürekli izlediğimiz sıradan Paris’ te geçen aşk filmi olarak görmüştüm başta ama fazlasıyla yanılttı beni film. Fantastik unsurların da olduğu film tarihten önemli karakterleri de karşımıza çıkarıyor. Hayal dünyamıza hitap eden bu...

The Holiday – Tatil (2006)


Gelmiş geçmiş en tatlı romantik komedi filmini takdim etmek istiyorum size. Holiday, güzel bir kadro ve eğlenceli bir senaryoyla ilerleyen neredeyse 10 yıl önce çekilmiş olmasına rağmen hala izleyeni mutlu eden bir filmdir. Kadroda Jude Law, Jack Black, Cameron Diaz ve Kate Winslet var. Film biraz İngiltere’de biraz Amerika’da geçiyor. Filmde Amanda (C.Diaz) ve Iris (K.Winslet) içlerinde oldukları hayattan yorulmuş 2 kadındır. Belki ‘Air Bnb’ sitesini bilen vardır, işte o tarz bir mantıkla, internetten birbirlerine ulaşıp , yılbaşına kadar birbirleriyle evlerini değiştirmeye karar verirler....

The Perks Of Being A Wallflower – Saksı Olmanın Faydaları (2012)


Filmi izlerken herkes kendinden bir parça görebilir. Çok farklı bir konu değil ama üç tane gelecek vaad eden başarılı oyuncu Ezra Miller, Emma Watson ve Logan Lerman’la aynı zamanda içinde akılda kalıcı replikleri bulunan senaryoyla çok ayrı bir duygu yaşatıyor bizlere. O üç gencin kendi arasında ki aşk,dostluk ve zorluklarla başa çıkabilme direncini çok sevdim. Filmi neden bu kadar sevdim açıklayamıyorum ama bana o duyguyu yaşattı ve filmin içine girdim. Filmimiz Charlie(Logan Lerman) karakterinin etrafında gelişiyor. Charlie içine kapanık, başkaları tarafından görmezden gelinen ve...

Her – Aşk (2013)


Theodore Twombly insanların artık herşeyi bilgisayarlar ile yaptığı ve teknolojinin insan hayatının çok büyük bir kısmını kapladığı dönemde yaşamını el yazımı mektuplar yazarak sağlamaktadır. Karısından boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başlayan Theodore bir boşluğa düşer. Bir işletim sisteminin çıkardığı yapay zeka reklamına denk gelen Theodore bunu denemeye karar verir. Bu yapay zeka programında Samantha’ yla tanışır. Sadece bir ses olan Samantha gün içerisinde sürekli Theodore’ la iletişim halindedir ve ona günlük işlerinde yardımda bulunurken hayatına da farklı bir tat katar. Zamanla da Theodore ile Samantha...

Nine – 9 (2009)


Sanırım müzikal filmlere bakış açısında bir orta yok ya sevilir ya nefret edilir aksine hiç denk gelmedim. Ben gerçek bir müzikal film aşığıyım Sound of Music’ten Chicago’ya hepsi benim bebeğim gibi :) İsterim ki müzikal sevmeyenler de benim gibi olsun. Bunun için de Nine filmi başlangıç olarak son derece ideal. Öncelikle muhteşem bir kadro ve kadronun arkasında sönük kalmamış çok başarılı bir senaryo var. Daniel Day Lewis’in ilhamını kaybetmiş ünlü yönetmen Guido’yu canlandırdığı filmde, Guido çekimlerine başlanmak üzere olan filmi için bir fikir aramaktadır...