"Dram" Kategorisinde Öneriler

Dead Man’s Shoes – Ölü Adamın Ayakkabıları (2004)


  Yakın zamanda yeni bir film diye izleyip sonra 2004 yapımı olduğunu öğrendiğimde baya şaşırdığım bir Avrupa yapımı Dead Man’s Shoes. Ve intikam temalı film sevenlere şiddetle tavsiyemdir. Az mekan, kısa zaman, az karakterle kısa ve öz bir film kesinlikle. Askerliğini bitirip evine dönen Richard’ın, o askerdeyken zihinsel engelli kardeşi Anthony’e kötü davranan bir grup uyuşturucu satıcısından çok net ve soğukkanlı şekilde intikam almasını anlatan filmin finali tam bir ters köşe olmuş. “Yoo ben en başından anlamıştım” diyen olursa beri gelsin, bira ısmarlarız :)...

Meet Joe Black – 1998


  Brad Pitt, Benjamin Button’dan önce o tarz fantastik bir filmde alıştırma yapmadı mı sanmıştınız? Anthony Hopkins ve sonrasında adını pek duyuramayan Claire Forlani ile başrolü paylaşan Brad Pitt’in sanırım en çıtır olduğu dönemler bu film çekildiği zamanlar.. Zengin bir iş adamı, zeki ve mesafeli kızı ve birden çıkıp gelen esrarengiz bir adam. Ölüm denen olguyu insan bedenine koyan ve bunu belli bir sürece yayan filmi yaklaşık 10 yıl önce ilk defa izlemiştim, sonrasında da her izlediğimde bu yavaş tempoda akan naif filme hem...

Cold Mountain – Soğuk Dağ (2003)


Oyuncular; Nicole Kidman (Ada), Jude Law ( Inman), Renee Zellweger, Natalie Portman, Cillian Murphy. Zengin Kadro ve Anthony Minghella yönetmenliğinde… “Sevgili Bay Inman, Günleri sayarak başlamıştım. Sonra da ayları. Artık döneceğiniz umudundan başka hiçbir şeye güvenmiyorum. Birbirimizi gördüğümüzden beri geçen yıllarda, bu korkunç savaşın her ikimizi de artık birbirimizi tanıyamayacağımız denli değiştirmiş olmasından duyduğum bu sessiz korku…” Evet filmin girişi bu şeklide. Amerika iç savaş dönemlerinde birbirine aşık olan iki kişi, Ada ve Inman. Fakat savaşa katılmak zorunda olan Inman ve geride Ada’nın hayatları...

12 Angry Men – 12 Öfkeli Adam (1957)


Sidney Lumet’in yönettiği ilk filmdir. Ortada bir cinayet, cinayeti işleyen kişi sanılan bir çocuk, kurban bu çocuğun babası, 12 jüri üyesi, jüri odası, yaşlı adam, karşı sokaktaki kadın… Evet bunun dışında kişi ve mekan yok bu filmde. Cinayetle suçlanan çocuk için, Amerikan yasalarına göre jüri kararı oy birliği ile suçlu ya da suçsuz kararı alınmalıdır. Yargıç, sanığın suçlu bulunması halinde alacağı ceza konusunda jüriyi bilgilendirir. Ve karar aşaması başlar.. Oylama sırasında ‘Guilty!’, ‘Guilty!’ kararları sıralanırken jüri üyelerinden birinin ‘Not guilty !!’ demesi diğer jüri...

Suite Francaise – Aşk Uğruna (2014)


Merhabaaa! Yepyeni bir isim olarak ben de sizlere bir film tavsiye etmek istedim. Şu sıralar tarih ve dram filmlerine takmış durumdayım. Geçen günlerde izlediğim ve etkilendiğim bir film Aşk Uğruna. Aslında orijinal adı Fransız Suiti. Bu film Irene Nemirowsky adlı Fransız bir yazarın kitabından uyarlamadır. Filmin gerçekçi yönleri vardır. Film 1940 Fransa da geçiyor. Alman ordusunun Fransayı işgal etmesini anlatıyor. Şehre gelen Alman askerler yerli halkın evlerine yerleştiriliyor. Esas kızımız Lucille ve onun kayınvalidesi etraflarındaki bir çok kişiden daha zengindir. Lucille evine yerleşen Alman...

Downfall – Çöküş (2005)


Berlin ele geçilirmiş, Hitler ve müritleri kalelerinde inatla savaşa tutunmaya çalışırlar. Gelmiş geçmiş en iyi Hitler filmlerinden olduğuna hiç şüphe yok. Nesnelliği ön planda tutan ve o zamanın havasını çok iyi yansıtan bir film. Bununla beraber Bruno Ganz’ın oyunculuğu, eşini canlandıran Alexandra Maria Lara’nın güzelliği ve Ganz’la mükemmel uyumu filmi soluksuz izleten diğer faktörlerden. Tabiki savaş ve ölüm konulu bir film olunca eğlenceli kahkahayla izleyebileceğiniz bir film beklemezsiniz ki öyle de zaten. Kasvetli havası bazen sıkıcı olabilmesi de filmin eksilerinden. Bunlar gerçekçilik için gerekli faktörler ki...

Table No 21 – Masa 21 (2013)


İlk film önerimi, bir o kadar şaşırtmacalı, bir o kadar da sansasyonel bir filmle yapmak istedim: Table No 21. Filmin ilk başları tam bir romantik film havasında ilerliyor. Ne zaman ki 21 numaralı masa filme dahil oluyor, asıl film bundan sonra başlıyor. Sorulacak sorular ve verilecek cevapların neler olabileceğini merak ediyorsunuz. Sorulan sorulardan sonra geçmişe dönük izlediğimiz sahneler filme ayrı bir merak unsuru katmayı başarıyor. Siz de tabi gördüklerinize şaşırıyor, acaba finalde nasıl bir son bizleri bekliyor diye düşünüyorsunuz. Sonuçta kimse bu kadar parayı...

The Motorcycle Diaries – Motosiklet Günlüğü (2004)


Motosiklet Günlüğü filmini izlediğim için kendimi şanslı görüyorum. Hayatın içinden bu kadar samimi, bu kadar dobra bir filmin gerçek bir hikayenin bizlere sunumu olması böyle filmleri benim gözümde ayrı bir yere koyuyor. Bu film dünyanın en bilinen isimlerinden biri olan Che Guevara’ nın gençlik yıllarında arkadaşıyla yaptığı uzun bir yolculuğu konu alıyor. Bu film birçok insanın hayatını değiştirmiş Che Guevara’ nın filmi değil. Bu film tıp öğrencisi olan Ernesto Guevara de la Serna’ nın nasıl yollardan geçerek devrimci bir lider olduğunun filmidir. Bir nevi...

Kaybedenler Kulübü (2011)


Kaybedenler Kulübü, gerçek bir hikayeden alınmış ve gerçek olduğunu duyunca nasıl ya harbiden mi ifadesini takınacağınız türden bir film. Nejat İşler ve Yiğit Özşener gibi iki önemli oyuncunun rol aldığı ve Türkiye’de 90’lı yıllarda geçen iki radyocunun hikayesini ele almakta. Genelde radyo konuşmaları şeklinde geçen ve cidden zaman zaman güldürüp, düşündüren bir yapıt. Aynı zamanda inanılmaz repliklere sahip, ayrıca gerçek kayıtlarla birebir örtüşmekte. Filmdeki radyo konuşmalarını içeren gerçek kayıtlara internet üzerinden erişebilirsiniz.  Son olarak da ilk izlediğim zaman yaptığım yorumdan alıntı yapayım: Film nasıl mıydı? Çok farklı bi...

White Collar (2009-2014)


White Collar… Yabancı diziler ile çok içli dışlı olan biri olarak söyleyebilirim ki benim listemde ilk bu dizi ilk 3’e girer. Polisiye dizilere olan sevgim bu dizi ile hat safhaya çıktı. Konu ve oyuncular bu kadar mı muhteşem olur. Gelelim konuya; Neal Caffrey, çok zeki bir suçludur. Onu yakalayan tek FBI ajanı ise Peter Burke’dür. Her şey normal giderken, Neal hapishaneden kaybettiği aşkını bulmak için kaçar. Tekrar yakalaması için Peter’a haber verilir ve Peter biraz araştırmadan sonra Neal’ı yakalar. Ama Neal, yeniden cezaevine dönmek...

Amadeus (1984)


Yazımı okumadan önce ön yargılarınızı bir kenara bırakmanızı istiyorum. Wolfgang Amadeus Mozart… Bir müzik dehasının karmakarışık dünyasına hoş geldiniz! Bir de operayı seviyorsanız bu film tadından yenmez. Eğer operadan nefret ediyorsanız filmi izlemeyin demiyorum. Filmde herkes kendinden bir şeyler bulabilir ancak müzik sizin de Amadeus gibi tutkunuzsa bir an önce filmi açıp izlemenizi tavsiye ederim. Mozart, bir müzik dehası olmasına karşın hayatını bir türlü düzene sokamayan dengesiz bir kişilikti. Onu kıskananların olması işten bile değildi. Mozart’ın çağdaşı müzisyen Antonio Salieri onu kıskananlardan mı nefret edenlerden mi...