"Dram" Kategorisinde Öneriler

Mr Morgan’s Last Love – Son Aşk (2013)


Ben biraz takıntılı biriyimdir. Beğendiğim bir filmi defalarca seyretme potansiyeline sahibim. Bu fotografda o filmlerden birine ait Mr morgan’s last love .. Evet Mr. Morgan gayet güzel bir adam şöyle bir bakınca peki ya içinde kopan fırtınalar.. Eğer vaktinizi pişman olmadan ve yatağınız da ağlayarak ya da sorgulayarak geçirmek isterseniz bu film tam size göre. Oyunculuklar harika diye profesyonel bir yorumda bulunamam ama bana sorarsanız oyunculuklar harika :) Filmde geçen bir diyalog : neden hayatı sevmeyi bıraktın? – hayatı sadece kendi başına sevemezsin ki....

Cinderella Man – Külkedisi Adam (2005)


Baş yapıtlara imza atan ve hemen hemen tüm filmlerine bizi kendine hayran bırakan adam: Russel Crowe karşımıza boksör James J. Braddock gerçek hayat hikayesiyle çıkıyor. Renée Zellweger, Braddock’un güzel, eşine ve çocuklarına bağlı eşi Mae rolünü alırken, Paul Giamatti’nin menajerlik performansından etkileneceksiniz. Filmin yönetmenliğini A Beautiful Mind, The Da Vinci Code filmlerinin yönetmeni olan Ron Howard üstleniyor. Imdb puanı 8/10. Braddock kariyerinin zirvesindeyken Büyük Buhran yüzünden tüm birikimini kaybetmiştir. Kötü bir boks maçından sonra lisansı elinden adamımız Eşi Mae ve üç çocuğuna bakmak için...

The Longest Ride – Seninle Bir Ömür (2015)


Uzun süredir sürekli tarih  ve biyografi filmleri izliyordum. Biraz romantik bir filme ihtiyaç duydum ve şans eseri bu filmi buldum. Filmi izlerken bir süre sonra gene tarih ve biyografiden kaçamadığımı fark ettim. Ama kesinlikle izlemenizi tavsiye ettiğim bir filmdir. Luke Collins 3 kere dünya şampiyonu olmuş bir profesyonel bir boğa binicisidir. Sophia ise sanat aşığı bir üniversite öğrencisidir. Sophia arkadaşları ile beraber gittiği bir yarışta Luke ile tanışır. Luke ise geçen sene yaşamış olduğu kaza sebebiyle yaşadığı kariyer düşüşünü yeniden yükseltmek için her şeyi...

Oranges and Sunshine – Portakallar ve Günışığı (2010)


Portakallar ve Günışığı az önce izlediğim ve hemen yorumunu yazmak istediğim bir film. Gerçek bir hikayeden alınıyor. 1980 li yıllarda sosyal hizmet uzmanı olan Margaret Humphreys kendisine gelen biri sayesinde bir gerçekle yüzleşiyor. Sürgün edilen çocuklar. Özellikle 1950’li yılların ortasından 1960’lı yıllarında ortasına kadar oldukça yoğun bir şekilde İngiltere’den Avustralya’ya en büyükleri 13 yaşında olmak üzere gemiler dolusu çocuklar gönderildiği ortaya çıkıyor. Bu çocukların birçoğuna ailelerinin vefat ettiği söyleniyor. Avustralya’ya gönderilen çocuklar orada cinsel ve fiziksel tacize uğruyorlar. Birçokları acıyı içinde yaşamaya devam ediyor. Çok...

Starbuck – Benim 533 Çocuğum Var (2012)


“Baba olmak nasıl bir duygu?” Bu soruya verilebilecek cevabı beyaz perdeye bu kadar orjinal bir şekilde yansıtan pek az film vardır eminim. Oyunculuklarıyla, senaryosuyla, müzikleriyle sıcacık bir film. Zaman zaman güldüğümüz, zaman zaman gözyaşlarımıza hakim olamadığımız bu filmde başrolleri Patrick Huard ve Julie LeBreton paylaşıyor. Ana karakterimiz David Wozniak, birgün 533 çocuğun biyolojik babası olduğunu öğreniyor ve her biriyle tek tek gizli kimliğiyle görüşmeye başlıyor ve bize de arkamıza yaslanıp 103 dakika güzel bir vakit geçirmek kalıyor. FRAGMAN...

Jagten – Onur Savaşı (2012)


2012 Yılının en çarpıcı,en iyi filmlerinden biri olan JAGTEN-ONUR SAVAŞI yine ülkemizde seyircisiyle buluşamamış yapımlardan biridir.Danimarka yapımı olan filmin yönetmeni ve senaristi Thomas vinterberg seyirciye empati duygusunu çok iyi yaşatmış.izlerken filmde bir boşluk,kurguyla ilgi sıkıntı var gibi hissetmeniz olası zaten yönetmen seyirciyi avucunun içine öyle bir almış,öyle bir ele geçermiş ki.işte bunu sadece iyi bir yönetmen yapa bilir.o yüzden o boşluklara fazla takılmayın derim.zatten görüntü yönetmeni chorlette bruus christensen beni benden aldı ne kadar alkışlasam ne kadar övsem az..bence bu filmi bu denli başarılı...

Clown – Palyaço (2014)


Palyaçolar neredeyse hepimizin korkulu rüyası olmuştur. Laf aramızda görsem hala bir ürperirim :) filmimizde ki palyaço biraz farklı tabi.. aslında burdaki olay palyaço değil kostüm. evet malesef kulağa çok trajikomik geliyor. Küçük oğluna doğum gününde sürpriz yapmak için palyaço kostümü giyen babamız amacına ulaşmıştır ama işler hayal ettiği gibi olmaz ve o kostüm yavaş yavaş bedenini ele geçirmeye şeytani bir yaratığa dönüşüp çevresindekilere zarar vermeye başlar. korku dozu oldukça iyi düzeydeydi fakat gerilim için aynısını söyleyemeyeceğim. daha iyi olabilirdi çünkü konu çok orijinal ve...

Edward Scissorhands – Makas Eller (1990)


Her filminde bana göre başarılı, kendi özgü anlatımı ve betimlemeleri olan, macera içinde romantizm, komedi içinde dram, fantastik içinde gerçeği yüze vuran bir anlatımı olan kişi ‘Tim Burton’. İzlediğim filmleri arasında bana en sıcak gelen, kabul edilişi ve dışlanmışlığı farklı bir tarz ile ortaya koyan; dram, romantik, macera ve komedinin mükemmel harmanı ‘Makas Eller’i sizlerle paylaşmak istiyorum. Johnny Depp ve Tim Burton hayranları bu filmi kesinlikle izlemiştir fakat izlemeyenler için akıllarda harika bir anı bırakacağına eminim. Edward (Johnny Depp) kasabanın en yüksek yerinde, yaratıcısının...

Sweeney Todd: The Demon Barber Of Fleet Street – Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi (2007)


  Barker (Johnny Depp) ve karısı normal ve mutlu bir hayat sürmektedir, fakat gün gelir ki bu adam haksız yere hapse gönderilir. Orada geçen her gün intikam içinde yanıp tutuşan Barker hapisten çıkıp, kendisine bu haksızlığı yapanların peşine düşmeyi planlamaktadır. En sonunda eskiden çalıştığı yere döner ve yeni bir kimliğe bürünen Barker, Sweeney Todd olarak önceden yaptığı işe, yani berberliğe devam eder. Ama olaylar her zaman planlanandan biraz farklı gelişmez mi? Evet gelişir.. Ve Sweeney’i rakibi olan İtalyan berberi öldürdükten sonra elinde kalan cesetle...

The Game – Oyun (1997)


  Filmin konusuna başmadan önce şunu söyleyebilirim ki : gerçekten etkileyici, sürükleyici ve zaman zaman da güldüren bir film. Kadrosu da oldukça iyi. Sean Penn, Michael Douglas gibi usta isimler var kadroda. Nicholas Van Orton zeki, sade bir hayatı olan ve kendi özel hayatını sürekli kontrolü altında tutmaya çalışan bir iş adamıdır. Doğum günü hediyesi olarak kardeşi Nicholas’a bir kart verir ve bu numarayı aramasını ve hayatına biraz neşe katmasını önerir. Nicholas bu numarayı aradıktan sonra hayatı tamamen değişir. Bol aksiyonlu ve gizemlerle dolu bir hayata dönüşür....

This Is Where I Leave You – Yedi Dayanılmaz Gün (2014)


Biraz dram, biraz komedi, çok ama çok az romantizm; gözyaşı, tebessüm, kahkaha, geçmiş, şimdi… Babalarının ölüm haberini alan 5 kardeş cenaze töreni için annelerinin evine giderler. Fakat törenden sonra ufak bir sürpriz ile karşılaşırlar. Anneleri çocuklarından 7 gün boyunca onunla evde kalmalarını ve bu günleri babalarının vasiyeti üzerine bir sandalye tepesinde geçirmelerini ister. Bir şekilde doğup büyüdükleri kasabadan kaçan bu kardeşler aynı çatı altında toplanmıştır artık. Geçirdikleri bir haftaya eski yeni aşklar, kahkahalar, gözyaşları ve daha bir sürü olay sığdırabilen bu kardeşlerin başına gelenleri...