Yıllık Arşiv:: 2015

Cold Mountain – Soğuk Dağ (2003)


Oyuncular; Nicole Kidman (Ada), Jude Law ( Inman), Renee Zellweger, Natalie Portman, Cillian Murphy. Zengin Kadro ve Anthony Minghella yönetmenliğinde… “Sevgili Bay Inman, Günleri sayarak başlamıştım. Sonra da ayları. Artık döneceğiniz umudundan başka hiçbir şeye güvenmiyorum. Birbirimizi gördüğümüzden beri geçen yıllarda, bu korkunç savaşın her ikimizi de artık birbirimizi tanıyamayacağımız denli değiştirmiş olmasından duyduğum bu sessiz korku…” Evet filmin girişi bu şeklide. Amerika iç savaş dönemlerinde birbirine aşık olan iki kişi, Ada ve Inman. Fakat savaşa katılmak zorunda olan Inman ve geride Ada’nın hayatları...

12 Angry Men – 12 Öfkeli Adam (1957)


Sidney Lumet’in yönettiği ilk filmdir. Ortada bir cinayet, cinayeti işleyen kişi sanılan bir çocuk, kurban bu çocuğun babası, 12 jüri üyesi, jüri odası, yaşlı adam, karşı sokaktaki kadın… Evet bunun dışında kişi ve mekan yok bu filmde. Cinayetle suçlanan çocuk için, Amerikan yasalarına göre jüri kararı oy birliği ile suçlu ya da suçsuz kararı alınmalıdır. Yargıç, sanığın suçlu bulunması halinde alacağı ceza konusunda jüriyi bilgilendirir. Ve karar aşaması başlar.. Oylama sırasında ‘Guilty!’, ‘Guilty!’ kararları sıralanırken jüri üyelerinden birinin ‘Not guilty !!’ demesi diğer jüri...

Eşi Benzeri Olmayan Modern Yeşilçam Çizimleri


Yetenekli illüstrasyon sanatçısı ‪‎Burak Ağdemir‬, özellikle Kemal Sunal’ın ağırlıklı olduğu Yeşilçam çizimleriyle gündeme oturdu. Popüler kültürle klâsik kültürü harmanlayıp önümüze sunan Burak Ağdemir, çalışmalarını Instagram hesabında paylaşıyor. Kendisine başarılarının devamını diliyor, sizleri çizimlerle baş başa bırakıyorum....

Suite Francaise – Aşk Uğruna (2014)


Merhabaaa! Yepyeni bir isim olarak ben de sizlere bir film tavsiye etmek istedim. Şu sıralar tarih ve dram filmlerine takmış durumdayım. Geçen günlerde izlediğim ve etkilendiğim bir film Aşk Uğruna. Aslında orijinal adı Fransız Suiti. Bu film Irene Nemirowsky adlı Fransız bir yazarın kitabından uyarlamadır. Filmin gerçekçi yönleri vardır. Film 1940 Fransa da geçiyor. Alman ordusunun Fransayı işgal etmesini anlatıyor. Şehre gelen Alman askerler yerli halkın evlerine yerleştiriliyor. Esas kızımız Lucille ve onun kayınvalidesi etraflarındaki bir çok kişiden daha zengindir. Lucille evine yerleşen Alman...

Arrow (2012 – Devam Etmekte)


Green Arrow çizgi romanından esinlenerek yapılmış ve 3. sezonunu bitirmiş bir dizidir kendileri. Fantastik ögeleriyle bitmeyen macera ve aksiyonuyla tavsiye ettiğim diziler arasına girdi. Gelelim konusuna: Oliver Queen zengin bir playboydur. Babası ve kız arkadaşının kardeşiyle çıktığı tekne gezisinde kaza geçirir ve gemi batar. Kendisi ıssız bir adaya düşer. Dizimiz bu adadan kurtarılışıyla başlıyor fakat sık sık yaptığı geri dönüşlerle eskiden yaşadığı maceraları da görüyoruz. Sırlar ve heyecanla dolu bölümler sizi bekler. Fantastik ögeler içeriyor dedik tabi ki çoğunda olduğu gibi Arrow’da da bazı...

Who Am I – Ben Kimim (2014)


İlk başta şunu söyleyebilirim: Bu filmin beni bu kadar etkileyeceğini beklemiyordum. Film için duble ters köşe diyebilirim. Filmdeki ana karakter bana biraz Edward Northon’nun Fight Club’taki rolünü hatırlattı. Ki izleyince siz de hak vereceksiniz diye düşünüyorum. Filmin konusuna gelirsek… Kahramanımız 25 yaşında, asosyal ve tam bir bilgisayar dahisi olan Benjamin’dir. Yeraltı bir hacker (bilgisayar korsanı) grubu Benjamin’i aralarına davet eder ve Benjamin, istemeyerek de olsa kabul eder. Olaylar bundan sonra başlayacaktır. Mafya istihbarat ve hacker grupları arasındaki ilişkiyi ve hesaplaşmaları anlatan bu filmi soluk...

Revenge of the Green Dragons (2014)


  Nereden duyduğumu bilmediğim Revenge of the Green Dragons (ismi uzun olduğundan, Green Dragons diyeceğim) filmini “bir bakayım ya neymiş” diye internette araştırırken gerçek bir hikayeden uyarlandığını ve yapımcısının Martin Scorsese olduğunu öğrenince iyice merak ettim. Merakıma değdi mi bilmiyorum :) Kurgusu, oyunculuklar, görüntüler başarılı ama bir hikayede hiç mi iyi bir şey olmaz yaa. Fargo filmi gibiydi neredeyse kimsenin başına iyi bir şey gelmedi. Hikaye, Amerika’nın en büyük insan kaçakçılığı olayına değinirken, göçmen/kaçak göçmen Asyalıların Amerika’da yaşadıklarını pek de objektif olmadan Asyalıların gözünden...

Downfall – Çöküş (2005)


Berlin ele geçilirmiş, Hitler ve müritleri kalelerinde inatla savaşa tutunmaya çalışırlar. Gelmiş geçmiş en iyi Hitler filmlerinden olduğuna hiç şüphe yok. Nesnelliği ön planda tutan ve o zamanın havasını çok iyi yansıtan bir film. Bununla beraber Bruno Ganz’ın oyunculuğu, eşini canlandıran Alexandra Maria Lara’nın güzelliği ve Ganz’la mükemmel uyumu filmi soluksuz izleten diğer faktörlerden. Tabiki savaş ve ölüm konulu bir film olunca eğlenceli kahkahayla izleyebileceğiniz bir film beklemezsiniz ki öyle de zaten. Kasvetli havası bazen sıkıcı olabilmesi de filmin eksilerinden. Bunlar gerçekçilik için gerekli faktörler ki...

Mad Max: Fury Road (2015)


Bir film izledim hala çözemedim.. Orijinal serisi 1980’li yıllarda başrolde Mel Gibson ile çekilen Mad Max’in 2015 uyarlamasında başrolde Tom Hardy ve Charlize Theron var. 2 saat süren filmde sakin geçen tek bir sahne yok. Hiçbir karakter “ay şöyle bir durayım da dinleneyim” demiyor. Konusuna gelince.. Aslında bir konusu yok ama bir yandan da insanoğlunun dünyaya yaptıkları, yok olan doğal kaynaklar, feminizm gibi konularda da verdiği güzel mesajlar var. Baştan sonra bir kaçma-kovalamaca hikayesi desem doğru olur sanırım. Süresi biraz uzun ama tempo, aksiyon...

Table No 21 – Masa 21 (2013)


İlk film önerimi, bir o kadar şaşırtmacalı, bir o kadar da sansasyonel bir filmle yapmak istedim: Table No 21. Filmin ilk başları tam bir romantik film havasında ilerliyor. Ne zaman ki 21 numaralı masa filme dahil oluyor, asıl film bundan sonra başlıyor. Sorulacak sorular ve verilecek cevapların neler olabileceğini merak ediyorsunuz. Sorulan sorulardan sonra geçmişe dönük izlediğimiz sahneler filme ayrı bir merak unsuru katmayı başarıyor. Siz de tabi gördüklerinize şaşırıyor, acaba finalde nasıl bir son bizleri bekliyor diye düşünüyorsunuz. Sonuçta kimse bu kadar parayı...

Angels & Demons – Melekler ve Şeytanlar (2009)


Yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine izlediğim bu film, film arşivimde paha biçilmez bir yere sahip. İlluminatinin gizemi beni hep pençesine düşürdü. Resmen bu örgütün kapatıldığını biliyoruz, asırlar önce hem de. Ancak internette de dolaşan örgütün kapatılmadığı, aksine örgütün üyelerinin Dünya’ya yön veren insanlar olduğu yönündeki komplo teorileri hep ilgimi çekmiştir. Film, akışı ile sizi yutuyor ve Tom Hanks eşliğinde tadına doğulmaz bir seyir zevki yaşatıyor. Dan Brown’un kitabından uyarlama bu film, ön yargılarımızı yıkarak bir ”kitaptan uyarlanan” filmin ne kadar başarılı olabileceğini bize...