Yıllık Arşiv:: 2014

Equilibrium – İsyan (2002)


Yakın gelecekle ilgili bir distopya olan bu film 3. Dünya Savaşından sonrasını işliyor. Fazlasıyla ağır geçen bu savaştan sonra totaliter, baskıcı rejimler otoriteyi ele geçirir ve insanların savaşa bu kadar meyilli olmasının sebebini duyguları olarak görür. Bu yüzden insanların duygularını bastırmaya yarayan Prozium adlı ilacı her gün içilmesini mecbur kılar. Aynı zaman da insan ruhuna hitap edebilecek her türlü sanat eserini de ele geçirip yok ederler. Her sistemde olduğu gibi burada da muhalif gruplar vardır. Onlar da duygularını yaşayarak sanat eserlerini korumaya çalışarak baskıcı...

I’m Not There – Beni Orada Arama (2007)


İçinde bir parça Bob Dylan’ın geçtiği ve beni çok etkileyen Factory Girl filminden dolayı bir Bob Dylan takıntısı içindeyken yayınlanmıştı I’m Not There filmi. Bir de Bob’u bir sürü farklı oyuncu hatta 1 tane de kadın oyuncu canlandırdı haberlerinden sonra iyice heyecanla izlemiştim yıllar öncesinde. Nitekim sadece Cate Blanchett’i Bob Dylan rolünde görmek veya bir kez daha Heath Ledger izlemek için bile seyretmeye değer. Harika müzisyen, efsane sanatçı evet ama kameralar gittiğinde nasıl biri, ne yaşamış da öyle bir adam olmuş, çocukluğu nasılmış gibi...

Across The Universe – Seni İstiyorum (2007)


Yine Türkçe çevirisiyle akıllara durgunluk veren bir film daha :) Star Wars, Lord of the Rings, Fight Club, Shawshank Redemption gibi zaten herkesin “en iyi filmler” listesinde olan başyapıtları bir kenara koyarsak kişisel olarak en sevdiğim film Across the Universe olur muhtemelen. Gerçek anlamda şiirsel bir yapısı var filmin, naifliğiyle insanı mest ediyor. 33 tane Beatles şarkısı kullanılarak yapılan bir müzikal film Across the Universe. 60’lı yıllarda biri Vietnam savaşına gitmiş, diğeri bambaşka bir yolculuğa çıkmış 2 kardeşin hikayesiyle başlayıp, hikayeye giren herkesin hikayesiyle...

Unknown – Kimliksiz (2011)


Dr. Martin Harris bir konferans sebebiyle eşiyle birlikte Berlin’ e gider. Bir trafik kazası geçiren Harris kendine geldiğinde eşi bile onu tanımaz hatta kendi kimliğinde başka birisi onun yerine geçmiştir. Üstünde Martin Harris olduğunu kanıtlayacak herhangi bir kimlikte bulamayınca çaresiz kalır. Kaza öncesinde tanıdığı insanlarla irtibata geçmeye çalışan Harris onlarında kendisini tanımadığını görünce kazaya karıştığı taksi şoförünü bularak olayları çözmeye çalışır. Üstüne üstlük tanımadığı insanlar tarafından takip edildiğini farkedince kimliğini ispatlama çabasını sürdürürken aynı zamanda da kaçmak zorundadır. İçinde gizem olan, bir şeyleri çözmek...

Blitz – Ölümcül Takip (2011)


Jason Statham sevmeyen herhalde yoktur :) Öyle Tetikçi gibi imkansızların imkanlı olduğu filmlerinden farklı olarak Blitz son derece başarılı bir dram/macera filmi. Hisli, içe kapanık polis rolünde izlediğimiz Jason Statham’a Paddy Considine ve Aidan Gillen eşlik ediyor. Yeni ortağına alışmaya çalışan polis Tom Brant, bir yandan da polis cinayetleri işleyen bir katilin peşine düşer ve olaylar gelişir.. Çok klişe oldu belki ama konu bu :) Jason zaten filmi izlemek için bir sebepken, güzel senaryosu, sıkmadan ilerleyen olay akışı son derece keyifli bir 1.5 saat...

Klass – The Class (2007)


Pek bilinmeyen ama çok güzel bir film arıyorsanız Klass önerilecek ilk filmlerden biridir. Ama ben bu filmi izlemeyi uzun süre erteledim. Sebebi ise yorumlarında sürekli çok sinir bozucu film, sağlam sinirlere sahipseniz izleyin, küfür etmeden izlemek imkansız gibi şeyler görmemdir. Bir gün merakıma yenik düşüp açtığımda filmi gerçekten beklediğimin çok üstünde bir film buldum. Evet sinirlerinizi bozuyor film ama şunun garantisini verebilirim filmi izlediğinize kesinlikle pişman olmayacaksınız. Filmin bu kadar etkileyici olmasının sebebi gerçek hikayeden uyarlanması olabilir. Film seçerken Amerika yapımlarıyla sınırlandırmayın kendinizi gerçekten...

The Purge: Anarchy – Arınma Gecesi (2014)


Bol gerilime hazır mısınız? Purge: Anarchy aslında bir devam filmi, bir de sadece Purge diye ilk filmi var ama o pek talep görmemiş hiç duyulmamış neredeyse. Ben sadece Anarchy’i izledim, konu bütünlüğü de yok zaten size de bunu tavsiye etmek istiyorum. The Purge, beni konusuyla çekmişti bir de başrol Frank Grillo’nun hatrına izleyeyim dedim. İnanılmaz sinir bozucu bir senaryosunun olması filmin başarısı bence. Konu olarak şöyle anlatayım, film birkaç yıl gelecekte geçiyor, Amerika’nın yönetim şekli değişmiş, başlarında vakıf gibi bir kurum var ve suç...

Midnight in Paris – Paris’ te Gece Yarısı (2011)


Woody Allen filmlerinde şehirleri kullanma konusunda bir üstad diyebiliriz. Barselona, New York, Roma gibi şehirleri de filmlerinde kullandı. Bu filmde de başrol oyunculuklarından birini Paris’ e veriyor. Eğer kafanızı dinlemek sakin, sıcak, samimi bir film izlemek istiyorsanız benim aklıma ilk gelen film budur. Konusunu okumadan balıklama atladığım bir filmdi Midnight in Paris sürekli izlediğimiz sıradan Paris’ te geçen aşk filmi olarak görmüştüm başta ama fazlasıyla yanılttı beni film. Fantastik unsurların da olduğu film tarihten önemli karakterleri de karşımıza çıkarıyor. Hayal dünyamıza hitap eden bu...

Let’s Be Cops – Çakma Polisler (2014)


Bu filmi bir arkadaşımın önerisi üzerine inceleme kararı aldım. Fragmanını izlediğimde güzel bir şeyler çıkacağı belli gibiydi zaten ama izledikten sonra beklentimin çok daha üzerinde bir film buldum. Eğer canınız bir komedi filmi izleyerek vakit geçirmek istiyorsa Let’s Be Cops tam size göre bir film. Başlarda ufak bir konuya alışma ve karakterleri tanıma evresinden sonra eğlenceli sahneler peş peşe geliyor. Kadro uyumu çok iyiydi zaten başrollerinde New Girl dizisinde de beraber oynayan Damon Wayans Jr. ve Jake Johnson var. Onlara eşlik eden isimler de...

The Holiday – Tatil (2006)


Gelmiş geçmiş en tatlı romantik komedi filmini takdim etmek istiyorum size. Holiday, güzel bir kadro ve eğlenceli bir senaryoyla ilerleyen neredeyse 10 yıl önce çekilmiş olmasına rağmen hala izleyeni mutlu eden bir filmdir. Kadroda Jude Law, Jack Black, Cameron Diaz ve Kate Winslet var. Film biraz İngiltere’de biraz Amerika’da geçiyor. Filmde Amanda (C.Diaz) ve Iris (K.Winslet) içlerinde oldukları hayattan yorulmuş 2 kadındır. Belki ‘Air Bnb’ sitesini bilen vardır, işte o tarz bir mantıkla, internetten birbirlerine ulaşıp , yılbaşına kadar birbirleriyle evlerini değiştirmeye karar verirler....

The Cove – Koy (2009)


Tam anlamıyla bir hayvan sever  ya da hayvan hakları savunucusu değilseniz bile bu belgeselin herkesi derinden etkileyeceğine eminim. İzlediğiniz her dakikada içiniz acıyacak ve belkide kendinizi sorgulayacaksınız. Japonya’da yunuslara karşı yapılan bu caniliğin şimdiye kadar nasıl durdurulmadığını anlamak mümkün değil. İyi ki Richard O’Barry gibi sisteme karşı çıkan ve bunun uğruna savaşan iyi yürekli insanlar var. Her ne kadar bu belgeselden sonra dahi katliam devam etse de Richard O’Barry ve arkadaşları bu belgesel ile bir  farkındalık yaratmayı başardılar. İşin acı tarafıysa yunus eğlence sektörünün başlangıcınnın...