Yakın gelecekle ilgili bir distopya olan bu film 3. Dünya Savaşından sonrasını işliyor. Fazlasıyla ağır geçen bu savaştan sonra totaliter, baskıcı rejimler otoriteyi ele geçirir ve insanların savaşa bu kadar meyilli olmasının sebebini duyguları olarak görür. Bu yüzden insanların duygularını bastırmaya yarayan Prozium adlı ilacı her gün içilmesini mecbur kılar. Aynı zaman da insan ruhuna hitap edebilecek her türlü sanat eserini de ele geçirip yok ederler. Her sistemde olduğu gibi burada da muhalif gruplar vardır. Onlar da duygularını yaşayarak sanat eserlerini korumaya çalışarak baskıcı...