Beray'ın Film Önerileri

Hint filmlerini az çok bilenler içlerinden ne kadar kaliteli filmler çıktığını görüyorlardır. Aamir Khan’ ın oynadığı Taare Zameen Par’ın da işlediği konusuyla ve samimi senaryosuyla onlardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Filmde, 8 yaşındaki Ishaan harfleri ve sayıları anlamakta zorluk çekmektedir. Bu yüzden 1.sınıfı geçemez ve tekrar etmek zorunda kalır. Ishaan bir türlü derslerinde ilerleme kaydedemez ve öğretmenleri tarafından gerizekalı muamelesi görür. Dersleri anlamadığı için ödevleri yapamayan dikkatini toplayamayan Ishaan, çoğunlukla sınıftan atılır. Sürekli bir yaramazlık peşinde olan, insanları zor duruma sokan Ishaan’ı öğretmenleri özel...

Koş Milkha Koş filmi Uçan Sih adıyla bilinen Milkha Singh’ in gerçek hikayesini anlatıyor. Milkha çocukluğunda ailesiyle mutlu bir yaşam sürerken Pakistan ile Hindistan’ ın bağımsızlık mücadelesine girip sınırlarını ayırmasından sonra arada kalır. Topraklarını bırakıp gitmek istemeyen aile Pakistan devleti tarafından kıyıma uğrar. Bu vahşetten kaçmayı başaran Milkha hayatı boyunca kurtulamayacağı anılarla Hindistan’ a gider. Zor bir çocukluk geçiren Milkha herşeye rağmen neşe saçan, inatçı bir çocuk olmuştur. Askere gittiği dönemde angarya işlerden kurtulmak için koşu seçmelerine katılan Milkha’ nın hayatı artık tamamen başka...

My Sassy Girl yanlış hatırlamıyorsam eğer, izlediğim ilk Güney Kore filmiydi. Bu filmi izledikten sonra da Kore sinemasına çok ısındım ve bunun gibi birçok güzel filme denk geldim. Filmimizin bir de 2008′ da çekilmiş Amerikan versiyonu var ama ben her zaman orjinalinden yanayımdır. Zaten her türlü duyguyu Koreliler daha iyi yansıtmışlar. Türünde en iyilerden biri film içinde bol bol kahkaha attığımı hatırlıyorum. Romantizmin yoğunlaştığı sahnelerde çok güzeldi ve sonlara doğru duygusallığı da hissettirince tam anlamıyla iyi bir film oldu. Filmin konusu ise Kyun-woo bir akşam...

Babil, 21 Gram ve Biutiful filmleriyle usta yönetmen sıfatını hak eden Alejandro Gonzale Inarritu bu filmleri çekmeden önce geldiğinin haberini Amores Perros’ la vermişti. 2000 yılında çektiği bu film katıldığı her festivalde toplamda da 30 tane ödül aldı. Hatta bazıları tarafından milenyumun ilk başyapıtı olarak bile kabullenildi. Eğer ki yönetmenin tarzını biraz biliyorsanız karşınıza nasıl bir film çıkacağını az çok tahmin etmişsinizdir. Inarritu, herkesin kendi hikayesinin olduğu farklı insanları bir şekilde film içinde yollarını kesiştiriyor. Bir sürü hayat hikayesini sonunda tek bir olay ekseninde izliyoruz....

Bu filmi izledikten sonra hissettiğim duyguları hatırlıyorum da beni derinden etkileyen sayılı filmlerden biridir. Bu film Japonya’ da gerçekleşmiş bir olaydan ilham alınarak çekiliyor. Filmi izlerken olayların gerçek hayatta da olduğunu bilmek işin duygusunu kat ve kat artırıyor. Konusuna gelirsek Richard Gere’ in canlandırdığı karakter Parker Wilson bir gün tren istasyonunda Japon kökenli bu özel köpekle şans eseri karşılaşır ve onu evine alır. Bu kararı özellikle eşinin hiç hoşuna gitmez başta fazlasıyla karşı çıkar. Ama profösör Wilson’ ın Hachi’ yle kurduğu bağı gördükten sonra...