50 Shades of Grey – Grinin 50 Tonu (2015)
Kitapları birkaç yıldır piyasayı sallayan, filmi de 1 yıldır merakla beklenen üçlemenin ilki Grinin 50 Tonu Şubat ayında vizyona girdi. Şahsen ne kadar sinemaya gönül vermiş biri olsam da hiçbir film kitabını yansıtamaz diye düşündüğümden biraz önyargılı izledim, nitekim haksız da çıkmadım.
Bilmeyenler için, biraz ezik bir kız olan Anastasia’nın, mezuniyeti öncesi über zengin, aşırı yakışıklı ve cool Christian Grey ile tanıştıktan sonra ikisinin de değişen hayatları, ilişkileri üzerine kurulu olan hikaye tabi ki kitaptaki detaylarıyla filme çekilmemiş. “Oo erotik film, hımm çok pornografik” diyenlere aldırmayın, filmi yüzeyselleştirmiş olursunuz. Christian Grey’in iddialı fantezi dünyası, Anastasia’nın dünyadan bihaberken kendisiyle ilgili keşifleri derken aslında ilginç bir kurgusu var.
Büyük beklentiyle izlenmedikçe keyifli bir film olabilir, kullanılan müzikler de ayrıca başarılı. Başrol Dakota Johnson’ın vasat oyunculuğunu göz ardı ederseniz tadından yenmez :)
“Büyük bir beklentiyle izlenmedikçe…” bence filmi en iyi anlatan cümle bu olmuş. Kesinlikle katılıyorum, şahsi görüşüm; beklentim yüksek olduğu için film vasattan öteye geçemedi. Belki de bu kadar reklam yapmasalar, herkesin dilinden düşmeyen anlatımları olmasa çok daha güzel gelecekti.