• Film Önerileri Yazar

    Aylık 1.5 Milyon Görüntülenmenin İçinde Sen de Yerini Al!

  • film önerileri

    Triple Frontier – 2019

  • film önerileri

    The Martian – Marslı

  • film önerileri

    Alita: Battle Angel - 2019

  • film önerileri

    Bajrangi Bhaijaan

  • film önerileri

    Aquaman - 2018

  • film önerileri

    Mr Morgan’s Last Love – Son Aşk

Searching For Sugar Man – Bir Şarkının Peşinde (2012)


Filmi izlemeden önce filmle ilgili hiç bir araştırma yapmadan izlemeye başladım. Film bittikten sonraysa acaba nasıl methiyeler dizilmiş filmle ilgili diye araştırdığımdaysa çok şaşırdım. Birkaç olumsuz yorum yazılmış ancak film bu olumsuz yorumların hiç birisini hakketmiyor sadece ilk 20 dk sabır göstermelisiniz. Sonrasında zaten hikaye sizi içine çekecek ve meraklandıracaktır. Searhing of Sugar Man belgeselden ziyade kurgusu çok iyi hazırlanmış bir biyografi filmi tadında. Bu nedenle belgeselden çok film kategorisinde benim için. Hayal ürünü olarak yazılıp filmi çekilse izleyiciye “yok artık biraz abartmışlar böyle şey...

Das Leben der Anderen – Başkalarının Hayatı (2007)


Filmimiz Eski Doğu Almanya Cumhuriyeti zamanında ülkenin gizli polis örgütü Stasi’nin halkı nasıl dinlediği, baskı ve güç uygulayarak nasıl kontrol etme çabası içerisinde olduğuyla ilgilidir. Stasi güçlü bir birliktir çok yaygın bir istihbarat ağı vardır ve emrinde binlerce kişi çalışmaktadır. İçlerinde en yeteneklilerden biri olan  Yüzbaşı Gerd Wiesler bir gün davet edildiği bir partide Kültür Bakanı Bruno Hempf tarafından devlete karşı hareketlerde bulunduğunu düşündüğü oyun yazarı Georg Dreyman’ı  takipte bulunmasını ister ve Yüzbaşı Wiesler’ i bu işin başına geçirir. Wiesler eve dinleme araçları yerleştirip çatı...

Her – Aşk (2013)


Theodore Twombly insanların artık herşeyi bilgisayarlar ile yaptığı ve teknolojinin insan hayatının çok büyük bir kısmını kapladığı dönemde yaşamını el yazımı mektuplar yazarak sağlamaktadır. Karısından boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başlayan Theodore bir boşluğa düşer. Bir işletim sisteminin çıkardığı yapay zeka reklamına denk gelen Theodore bunu denemeye karar verir. Bu yapay zeka programında Samantha’ yla tanışır. Sadece bir ses olan Samantha gün içerisinde sürekli Theodore’ la iletişim halindedir ve ona günlük işlerinde yardımda bulunurken hayatına da farklı bir tat katar. Zamanla da Theodore ile Samantha...

Spirited Away – Ruhların Kaçışı (2001)


Açıkcası normalde bir anime hayranı değilim çok fazla anime izlediğimde söylenemez. Hatta izlediğim ikinci ya da üçüncü uzun metraj anime filmi Spirited Away. Ancak o kadar başarılı bir anime ki izlerken hiç sıkılmadım hatta keyif aldım. İzlediğim her sahnede yönetmen Hayao Myazaki’nin hayal gücüne hayran oldum. Myazaki hayal gücünün sınırlarını zorlamış bu filmde. 2003 yılında Akademi Ödüllerinde uzun metrajlı en iyi animasyon filmi Oscarını kazanan film, türünün en iyi örnekleri arasında gösteriliyor. Oscar kazanmayı başaran ilk anime özelliği taşıyan Ruhların  2002 yılında da 52. Berlin Uluslararası Film Festivalinde...

Leap Year – Aşka Yolculuk (2010)


Anna erkek arkadaşının kendisine evlilik teklif etmesini uzun süre beklemesine rağmen bir türlü istediği teklifi alamaz. Bunun üzerine biraz da babasının gazına gelen Anna, bir İrlanda geleneği olan artık yılda kadınların erkeklere evlenme teklif etmesi geleneğini uygulamaya karar verir. Sevgilisi İrlanda’ ya iş gezisine gittiğinde Anna’ da evlilik teklifini yapmak için Dublin’e giderken kötü hava koşullarından dolayı uçak farklı bir yerde iniş yapmak zorunda kalır. Anna evlilik teklifine zamanında yetişebilmek için kasaba halkından Declan isimli birinden yardım alır ve ikili Dublin’ e doğru yola...

Nine – 9 (2009)


Sanırım müzikal filmlere bakış açısında bir orta yok ya sevilir ya nefret edilir aksine hiç denk gelmedim. Ben gerçek bir müzikal film aşığıyım Sound of Music’ten Chicago’ya hepsi benim bebeğim gibi :) İsterim ki müzikal sevmeyenler de benim gibi olsun. Bunun için de Nine filmi başlangıç olarak son derece ideal. Öncelikle muhteşem bir kadro ve kadronun arkasında sönük kalmamış çok başarılı bir senaryo var. Daniel Day Lewis’in ilhamını kaybetmiş ünlü yönetmen Guido’yu canlandırdığı filmde, Guido çekimlerine başlanmak üzere olan filmi için bir fikir aramaktadır...

August Rush – Kalbini Dinle (2007)


Yani yazıya nasıl gireyim bilemedim.. August Rush izleyenler var ise bilirler böyle sıcacık sevgi dolu harika bir filmdir. Filmin ana teması, merkezi müzik ama film bir müzikal değil. 2 müzisyenin bir araya gelmesi, naif aşkları, sonrasında gelişen olayları ve eş zamanlı olarak da bir çocuğun gözünden hayatı anlatan filmde başrollerde Jonathan Rhys Meyers, Keri Russell, Freddie Highmore ve sürpriz olarak Robin Williams var. Her bir karakter öyle güzel öyle sürükleyici ki film bittiğinde kendinizi mutlu ve iyi hissetmemeniz imkansız. Filmde hem çok tatlı bir aşk,...

The Blind Side – Kör Nokta (2009)


The Blind Side: Evolution of the Game adlı kitaptan uyarlanan filmimiz Micheal Lewis nam-ı diğer Big Mike’ ın NFL’e uzanan yolculuğunun gerçek hikayesidir. Big Mike derslerinde başarısız, sosyal ilişkileri zayıf ve evsiz bir çocukken iyi bir aile tarafından sahiplenilir. Bizde bu iri yarı, sessiz ve cüssesi kadar büyük kalbe sahip çocuğun gelişimine şahit oluyoruz. Açıkçası bu filmi izlemek için çok geç kaldığımı düşünüyorum. Film türü olarak dram yazdığı ve izleyenlerin hep ağladıklarını söylemesinden dolayı içimi karartmaya gerek yok diye izlemeyi hep erteledim. İzledikten sonra...

Mr. Nobody – Bay Hiçkimse (2009)


Size kurgusuyla, konusuyla, oyuncularıyla ve müzikleriyle efsane bir film olan Mr. Nobody ‘i anlatmak istiyorum. Filmimizin konusu 2092 yılında son ölümlü olarak kalan 117 yaşındaki Nemo adlı birinin hikayesiyle başar. Son ölümlü olmasından dolayı herkes tarafından merak edilen Nemo ölümü yakınken bazı eski anılarını hatırlar. Nemo 9 yaşındayken annesi ve babası ayrılır ve bir tren garında Nemo’ nun kiminle yaşamak istediği sorulur. Bu zor soruya bir cevap düşünen Nemo’ nun önünde 2 seçim olmasına rağmen sonsuz sayıda ihtimal ve farklı hayat senaryoları yer alır....

Dexter (2006)


“İnsan psikolojisini en fazla etkileyen, bilinç altına girip alt üst eden dizi hangisidir?” diye sorsalar, kesinlikle cevabım Dexter olur. Öncelikle sebeplerini söylemeden önce bilmeyenler için Dexter hakkında birkaç ufak bilgi vereyim. Dexter, oldukça zeki, güçlü ve çevik bir seri katildir ve kendini “canavar” olarak görmektedir. Seri katiller, az çok bilirsiniz, psikolojileri oldukça karmaşık olur ve normal insanlara nazaran tabir-i caizse daha “ruhsuz” olurlar. Ancak Dexter’i normal bir seri katilden ayıran fark, dizinin ilerleyen kısımlarında duygularını açığa çıkarıp onların farkında varması olacaktır. Dexter’i Dexter yapan...

True Detective (2014)


Henüz ilk sezonunu bitirmiş tazecik bir diziden bahsetmek istiyorum size. True Detective, inanılmaz başarılı bir polisiye/suç dizisi. Amerika-Louisiana’da geçen hikayede 2 cinayet dedektifinin bir cinayet serisini çözmeye başlamasıyla geçen olayları izliyoruz. Olay akışı olarak hem geçmiş hem şimdiki zamanda ilerleyen bol flashback’li bir dizi. Dedektifleri aslında muhteşem bir oyuncu olduğunu bu tarz ciddi rollerle göstermeye başlayan Matthew McConaughey ve zaten muhteşem bir oyuncu olan Woody Harrelson canladırıyor. İkisinin de oyunculuğuna diyecek laf yok bence. Dizinin mantığı, güzel sürprizleri, senaryosu da bildiğimiz klasik 2 ortak...